AİLE OLABİLME BECERİSİ - 2
Aile Tipleri ve Ailenin Fonksiyonları
Yaşam koşulları
değiştikçe ve geliştikçe aile tipleri de değişmektedir. Toplumdan topluma,
kültürden kültüre aile tipleri farklılaşmaktadır. Ancak modern çağın
getirdikleri dünya genelinde aileleri çekirdek aile tipine sokmaktadır. Modern
çağın iş koşulları, şehirleşme, yaşam standartları, her iki çiftin çalışması,
teknolojik gelişmeler gibi durumlar toplumun çekirdek aile tipine dönüşmesini
sağlamıştır. Eskiden var olan geniş aile tipleri yavaş yavaş terk edilmeye
başlamıştır. Aile tipleri yaşanılan yere, üye sayısı, kültüre göre farklı alt
tiplerden oluşabilmektedir. Biz burada günümüzde en çok karşımıza çıkan üç alt
tipi inceleyeceğiz.
- Çekirdek Aile: Özellikle
şehirlerde anne, baba ve çocuklardan oluşan küçük ailelerdir. Çekirdek
aile yaşam koşullarına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Sanayileşme ve
kentleşme çekirdek aile tiplerinin gelişmesine neden olmuştur. Eskiden
geniş ailede yaşayan bireyler, iş koşulları ve çalışma standartları
nedeniyle kendi geniş ailesini terk ederek şehre yerleşmeye başlamıştır.
Kendi kurduğu aile tipide modern evlerde küçük yapılarda küçük aileler
şeklinde olmaktadır. Çekirdek ailede belli başlı özellikler vardır;
ailede iş bölümü vardır, evin reisi belirli bir cinsiyetin tekelinde
değildir, çocuk sayısı azdır, aile üyeleri arasında dayanışma ve hoşgörü
vardır. Ülkemiz 1950lerden sonra hızla sanayileşmeye ve kentleşmeye
başlamıştır. Bunun sonucunda birçok aile köyden şehre göç etmiş ve
kendilerine yaşam alanları oluşturmaya başlamıştır. İlk başlarda köydeki
geleneksel yaşamdan kopamayan insanlar yaşam koşullarını şehirde de devam
ettirmiştir. Ancak süreç ilerledikçe herkes kendi çekirdek ailesini
oluşturmuştur. Çekirdek ailenin özellikleri ne kadar olumlu olsa da
maalesef bizim ülkemizde hala geleneksel ailenin özellikleri çekirdek
ailede devam ettirilmektedir. Evin reisi, iş bölümü gibi konularda hala
geleneksel şekilde davranılmaktadır. Çekirdek ailenin sadece çocuk sayısı
kısmında geleneksel aileden farklı olarak az çocuk sayısı görülmektedir.
- Geleneksel Aile Tipi: Geleneksel
aile genellikle köy yaşamında kendini gösteren bir yaşam biçimidir. Aile
üyeleri hep birlikte bir arada yaşamaktadır. Evin reisi en büyük kişidir.
Bu kişinin sözünden çıkılamaz, bireysel hareket edemezsiniz. İş bölümü
eşitlikçi değildir, genelde kadınlar çalıştırılır ve ezilir. Erkek
çocuklara daha çok önem verilir, kız çocukları dışlanır. Eş ilişkileri
kısıtlıdır, duygular gösterilmez, sevgi belli edilmez. Günümüzde
geleneksel aile tipleri ne kadar azalmış olsa da ülkemizde hala
geleneksel aile tipleri devam etmektedir.
- Tek Ebeveynli Aile Tipi: Tek
ebeveynli aile tipi günümüz koşullarında daha çok ortaya çıkmaya
başlamıştır. Eşlerden birinin vefatı sonucu tek ebeveynli aile
olunabileceği gibi boşanma süreci sonrasında da tek ebeveynli aile
olunabilmektedir. Boşanma sayılarının arttığı ülkemizde tek ebeveynli
aile tiplerinin de sayısı artmaktadır.
Ailenin fonksiyonları
ailenin düzenini sağlayan temel unsurlardır. Ailenin temel fonksiyonları
ailenin sürekliliğine katkı sağlar. Bu fonksiyonların uygulanması çiftlerin ve
çocukların aile olabilme duygusunu güçlendirir. Ailenin fonksiyonları;
a.
Biyolojik Fonksiyon: Biyolojik
fonksiyon aile bireylerinin devamını sağlayan unsurdur. Eşlerin cinsel
ihtiyaçlarının giderildiği ve neslin devamının sağlandığı fonksiyondur. Aile
içindeki bu fonksiyon eşlerin birbirlerine daha çok yakınlaşmasını, iletişimin
güçlenmesini sağlamaktadır. Cinsel fonksiyonlardaki her hangi bir sorun çiftler
arasında sorunlara neden olabilmektedir. Biyolojik fonksiyon sadece üreme
olarak görülmemelidir. Çiftler çocuk sayısı konusunda birlikte karar vermeliler
ve uygun korunma yöntemlerini seçmelilerdir.
b.
Ekonomik Fonksiyon: Aile yiyecek,
barınma ve kişisel ihtiyaçlarını karşılamak için ekonomik fonksiyonları da
yerine getirmek zorundadır. Yaşanacak ev, yeterli ve dengeli beslenme ve kültürel
faaliyetler için maddi anlamda paraya ihtiyacı vardır. Günümüzde bazen her iki
çiftte çalışarak ekonomik faaliyeti yerine getirmekte bazen de tek ebeveyn
çalışarak bu fonksiyonu yerine getirmektedir. Burada önemli olan ailenin
yeterli düzeyde yaşamını idame ettirecek şekilde maddi sıkıntı çekmemesidir.
Maddi sıkıntı düzeyinde ekonomik fonksiyon varsa bu ailenin yaşam biçimini
olumsuz etkilemektedir. Yoksulluk düzeyi arttıkça yeterli ve dengeli beslenme
olmamakta, yaşanacak evin koşulları değişmekte, çocukların eğitim ihtiyaçları
karşılanamamaktadır. Bu durumda aile içerisinde psikolojik baskılar
oluşturmaktadır.
c.
Sosyal Fonksiyon: Aile sosyal bir
yapıdadır. Çiftler ve çocuklar bu sosyal yapıda sürekli hareket halindedir.
Aile bireysel ve birlikte sosyal faaliyetlerin içerisinde ne kadar çok olursa
ailenin sosyal etkileşimi de o kadar çok olacaktır. Ailenin birlikte yaptığı
faaliyetler, kültürel etkinliklere katılma, birlikte oyun oynama, film izleme
gibi fonksiyonlar ailenin aidiyet duygusunu güçlendirmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder