Kayıtlar

Nisan, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ERKEKLERİN KABUSU: ERKEN BOŞALMA

Resim
Cinsellik evli çiftlerin birbirleriyle uyumlu olarak yaşadıkları bir süreçtir. Evliliğin her aşamasında cinsellik çiftler için önemli bir noktadır. Eğer evlilikte cinsellik önemli bir noktada yer almıyorsa çiftin uyumsal problemleri olduğu düşünülebilir. Cinsellikte çiftlerin uyumu, her iki cinsinde cinsellikten aldığı hazzın kalitesiyle doğru orantılıdır. Bazı çiftlerde bu uyumu bozacak rahatsızlıklar ortaya çıkabilmektedir. Erkeklerde en sık karşılaşılan cinsel uyumu bozan rahatsızlık erken boşalmadır. Erken boşalma daha çok erkeğin boşalma üzerinde kontrol kuramamasından kaynaklanmaktadır. Bazı erkekler ilişki başlamadan, bazıları ise ilişki başlar başlamaz boşalma eğilimindedirler.  Erken boşalma; erkeğin ilişki öncesi ya da ilişki başladıktan 1 – 4 arasında boşalması erken boşalma olarak tanımlanmaktadır. Süre ne kadar bir anlam ifade etmese de erken boşalma tanısı için kriter olarak kullanılmaktadır. Erken boşalmanın tanısında boşalmanın gerçekten erken mi meydana geldiği...

KADINLARDA CİNSEL PROBLEMLER

Resim
Cinsel işlev çiftlerin cinsellikten aldıkları doyumu belirleyen faktördür. Kadın veya erkek cinsiyet ne olursa olsun bireyin cinsellikten aldığı zevk, cinsellik işlevindeki aksamalarla doğru orantıda gitmektedir. Kadınların cinselliği erkeklere göre daha farklıdır. Kadınların cinsellikten beklentileri sadece cinsel ilişki değildir. Bunun yanında sarılmak, konuşmak, hissetmek, dokunmaktır. Kadınlar cinsellikte değer görmek, beğenilmek ve psikolojik olarak destek görmek ister. Ülkemizde yetiştirilme tarzlarına ve kadınların cinsellikle ilgili yanlış inançlarına bağlı olarak evlendikten sonra çiftlerin cinsel yaşamlarında sorunlar çıkmaktadır. Cinsellikle ilgili yanlış mitler, inançlar kadınların cinsellikten korkmalarına, soğumalarına ve kendilerini kasmalarına neden olabilmektedir. Ayrıca eşlerinin cinsellik konusunda ısrarcı olması, kadını düşünmemesi ve zorlaması kadının cinsellğe bakışını olumsuz yönde etkilemektedir. "Evlilikte Cinsel Yaşam" makalemizde de değindiğimiz...

SAĞLIKLI EVLİLİK- SAĞLIKSIZ AİLE

Evliliğe adım atan herkes iyi bir evliliği, anlaşabileceği bir eşi, mutlu ve huzurlu bir yuvası olması temennisiyle yola çıkar. Hiç kimse evliliğe ileride boşanmak veya zor süreçlerden geçmek için başlamaz. Herkesin hayali sevgi, saygı ve mutluluk dolu bir evlilik ve ailedir. Tüm bunlar ancak sağlıklı bir evliliğin kurulmasıyla oluşur. Sağlıklı bir evlilik sağlık bir çift ilişkisiyle kurulur. Sağlıklı bir ailenin temelinde çiftlerin anlaştığı, huzur ve mutluluğun olduğu evlilikler vardır. Stres yüklü bir çift ilişkisi evliliği yıpratır aynı zamanda aile hayatı olumsuz etkilenir. Stresin arttığı, öfkenin, huzursuzluğun olduğu evliliklerde psikolojik baskı ve çocukların ruhsal gelişiminin sekteye uğraması olumsuz sonuçlar doğurur. Eşlerin birbirlerini dinlememesi, suçlaması, öfkelerini kontrol edememeleri sağlıksız bir evliliğe neden olur. Aile içi iletişimin güçlü olması, çiftlerin birbirlerine değer vermeleri, evlilikte güven duygusunu yükseltir. Birbirlerine güvenen çiftl...

CİNSEL YAŞAM EVRELERİ

Resim
Cinsel birleşme cinselliğin sadece bir kısmını oluşturmaktadır.  Cinsel birleşme belirli evrelerden oluşan bir süreçtir ve bu süreçte kadın ve erkekte fizyolojik ve ruhsal birçok değişim olmaktadır. Evlilikte cinsel yaşamın doyumu bu evrelerin kalitesine ve ruhsal süreçlerin tatmin edilmesine bağlıdır. Cinsel birleşme cinsel arzulamayla başlar, cinsel uyarılma ve plato ile devam eder, çözülme ile son bulur 2 . Ülkemizde yetişkin bireyler olmalarına rağmen kadın ve erkeklerde tek amaç cinsel birleşme olarak görülmektedir. Bu durumda çiftlerin cinsel yaşamdan aldıkları hazzı olumsuz etkilemekte ve kaliteli cinsel yaşamları olmasını engellemektedir. Birçok erkek ve kadın cinselliğin amacını sadece boşalma olarak tanımlamaktadır. Cinselliği beraber vakit geçirmenin, kaliteli yaşamanın, iki tarafından zevk alarak ortaya koydukları performans olarak görmemek cinselliğin yıllar yılıdır ayıp ve günah bir şeymiş gibi öğretilmesinden kaynaklanmaktadır. Zihinlerdeki bu düşünce çiftle...

İLETİŞİM ENGELLERİ VE HATALARI

İletişim hataları genellikle konuşurken dikkat etmeden, karşıdaki kişiyi umursamadan bazen farkında olmadan onun kişiliğine yönelik yapılan kırıcı davranışlardır. Bu davranışlar belirli bir süre sonra kişide kendisinin anlaşılmadığı, umursanmadığı, konuşsam ne olacak yine aynı tepkiyi verecek düşüncesine neden olur. Aile içi iletişimde sıklıkla bu tür hatalar yapılmaktadır. Çiftlerin birbirlerine söyledikleri, çocuklarıyla kurdukları yanlış iletişim ilerleyen zamanlarda kendisini iletişim kurma isteksizliğine dönüştürür. Aile içerisinde kopan iletişim çiftler arasındaki yakınlığı ve sıcaklığı azaltırken, çocukların aileden kopmasına ve riskli davranışlara açık hale gelmesine neden olabilir. Sıklıkla yapılan iletişim hataları şunlardır: -           Emir Vermek, Yönlendirmek : Kişide zorla bir şeyi yaptırmaya yönelik cümlelerdir. Kişi diğer kişinin istediğini yapma zorunluluğu hisseder. Bazı ailelerde emir vermek askeri kamplar gib...

AİLE İÇİ İLETİŞİM

Resim
Aile İçi İletişim İletişim, en az iki kişi arasında sözel ve sözel olmayan mesajların iletilip alınmasıdır. İletişim günlük yaşantımızda, evde, okulda, işte, sokakta, hayatın her alanında sahip olduğumuz bir güçtür. Kimi zaman bu iletişim gücü o kadar güçlüdür ki insanlar bakışlarıyla çok rahat anlaşabilirler. Kimi zamanda iletişimin gücü o kadar zayıflar ki insanlar aynı şeyi söyleseler de anlaşamazlar, ses tonu yükselir, kızgınlıklar artar ve kalp kırıklıkları çoğalır. İletişim öyle bir şeydir ki bazen gül bahçesinin içerisinde gülün kokusundan kendinizden geçersiniz bazen de gül bahçesinde her tarafınıza dikenler batar. Evlilik hayatında da iletişim çok önemlidir. Birbirleriyle iletişim kuramayan çiftlerin evlilik doyumlarında düşüş gözlenmektedir. İletişim eksikliğinin var olduğu evliliklerde problem çözme becerileri de düşüktür. İletişimsiz ailelerde yetişen çocukların sorun çözme ve kendine güven düzeyleri sorunlu olabilmektedir. İletişim sözlü ve sözsüz iletişim ...

ERKEK VE KADINDA CİNSEL FARKLILIKLAR

Resim
Erkek ve kadının cinsel anatomileri birbirlerinden farklıdır. Erkeklerin cinsellikten algıladıkları ile kadınların algıladıkları birbirlerinden farklılık göstermektedir. Erkekler düşünce olarak sonuç odaklı iken kadınlar daha duygusal ve ayrıntıcıdır. Erkekler cinsel ilişki sırasında sadece orgazma odaklanabilirken kadınlar sarılma, hissetme, öpüşme ve güzel sözlere odaklanabilmektedir. Bu kadar ayrı hissedilen duygular varken bencilce davranan bir taraf varsa evlilikte cinsel sorunlar kaçınılmazdır. Cinsel ilişki evrelerinde erkek ve kadın cinsel performanslarında uyarılmadan tatmin olmaya kadar farklılıklar olabilmektedir. Erkek kadının sesinden, görüntüsünden kolayca etkilenebilmekte ve uyarılabilmektedir. Erkekte dokunulmakla uyarılan bölgelerin başında cinsel organlar gelmektedir ve erkeğin cinsel ilişkiye hazır olması için ortalama üç dk kadar süre yeterli olmaktadır. Oysa kadında bu süre daha uzundur. Kadınlarda uyarılan bölgelerin başında dudaklar, göğüsler, klitoris ge...

CİNSELLİKLE İLGİLİ YANLIŞ İNANÇLAR - CİNSEL MİTLER

Resim
Cinsel yaşamla ilgili sorunların geneline baktığımızda geçmişten günümüze kadar kişilerin cinsellikle ilgili edindiği yanlış inançlar ve mitler olduğunu görmekteyiz. Toplumun genel yapısının cinselliği yok sayması, yanlış, ayıp ve günah olarak betimlemesi, çocukluk çağından itibaren cinsel merak içerisinde olan kişilerde suçluluk ve utanç duygularını oluşturmaktadır. Cinsel kimliğini oluşturmaya çalışan dört yaşındaki bir çocuğun cinsellikle ilgili anne babasına sorduğu soru sert ve abartılı şekilde bastırılırsa çocuk bunun yanlış bir şey olduğunu algılayacaktır. Düşünsel şemasında cinsellik hep yanlış olarak kalacak evlilik yaşamında da cinsel yaşamda cinsel sorunların olması muhtemeldir. Özellikle ülkemizde kız çocuklarının cinsellikle ilgili namus ve bekaret adı altında baskılanması, kız çocuklarına cinsellik hakkında çevredekilerin yalan ve yanlış bilgiler vermesi, korkutucu hikayelerin anlatılması ileri yaşamda kadınların cinsel yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Cinsell...

EŞLER ARASI BAĞLANMA

Resim
Bağlanma kavramı Bowlby tarafından bebeklerin anneleriyle ilişkileri incelendikten sonra ortaya atılmış bir kavramdır. Bebeklerin psikolojik gelişimi açısından anne ile bebek arasındaki bağlanma hayati önemdedir. Bowlby’e göre bağlanma figürü çocuğa yakın ve ulaşılabilir olursa, çocuk hissedilen ilişkiyi anlayarak güvenli davranabilir ve çevresini keşfetmeye odaklanabilir ya da kendisi veya bağlanma figürü ile olan ilişkisini tehdit eden bir durumla karşılaştığında kaygılanmasına neden olur. Sıcak ve sevgi dolu annelere sahip çocuklar kendilerini de sevgiye layık görürler ve diğer insanları da güvenilir insanlar olarak algılarlar. Güven duygusundan yoksun çocuklar endişeli, yalnız ve ilişkilerinde başkalarına bağımlı bireyler olarak yetişme eğilimindedirler. Anne ile bebek arasındaki bu bağlanma tarzı bebeğin ilerideki yaşantısında diğer duygusal yakınlık kuracağı kişilerle ilişkisini de etkilemektedir. Ainswort bağlanma ve temel güven duygusuna odaklanıp Bowlby’nin bağlanma kuram...